Dünya Çevre Günü'nde Van'ın çevresel sorunları gündem oldu!

Sahip olduğu doğal güzelliklere karşın sık sık çevre sorunlarıyla gündeme gelen Van, her yıl 5 Haziran'da kutlanan Dünya Çevre Günü'nde de son dönemlerde sıkça konuşulan çevresel başlıklar konuşuldu. Dünyanın ve Türkiye'nin 'Çevre Günü' vesilesiyle çevre odaklandığı süreçte Van'ın da çevresel meseleleri konuşuldu ve tartışıldı.

Her yıl 5 Haziran'da kutlanan Dünya Çevre Günü vesilesiyle Türkiye'nin dört bir yanında çevre günü dolayısıyla mesajlar paylaşıldı. Yaşadığımız çevrenin kentsel ve ülkesel anlamda korunması başta olmak üzere birçok konunun gündeme geldiği süreçte Van'ın çevre sorunları ve eksiklikleri bir kez daha gündem oldu. Türkiye'nin yeşili en az olan illerinden biri olan Van'da, ormanlaşma hala yüzde 1 civarında iken başta Van Gölü olmak üzere birçok anlamda kirlilik konusu da gündemden düşmüyor. İklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle büyük bir değişim ve dönüşüm yaşayan kentin belli başlı konuları hatırlanırken Şehrivan'a görüş veren çevreci isimler kent özelindeki önemli çevresel sorunlara vurgu yaptı.

DÜNYA ÇEVRE GÜNÜNDE ÇEVRECİLER BENDİ MAHİ'DE BULUŞTU

Her yıl 5 Haziran'da kutlanan ‘Dünya Çevre Günü'nde de bu sorunlarla gündeme geldi. Van'ın çevre sorunlarını sık sık ele alan Van Çevre Derneği (Van ÇEVDER), Çevre Günü'nde Erciş Balık Bendini ziyaret ederken, günle ilgili Şehrivan'a konuşan dernek başkanı Ali Kalçık, “Van olağanüstü güzelliklere sahip ama çok kirli” diyerek kentin kirli olmasına tepki gösterdi. Dernek üyeleri önce Erciş Balık Bendi'ni ziyaret etti, daha sonra ise bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, Van Gölü başta olmak üzere kentteki birçok çevre sorununa dikkat çekildi.

KALÇIK: “VAN GÜZEL OLDUĞU KADAR DA KİRLİ”

Açıklamada kent ile ilgili belli başlı konulara değinen Kalçık, Van'ın güzel olduğu kadar kirli olduğunu belirterek şunları söyledi: “Van'da sanayi olmadığından dolayı normalde temiz bir il olması gerekiyordu. Van olağanüstü güzellikte ama dünyanın en kirli illerinden biridir. Van çok kirli. Hele ki kışın yaşamayacak hale geliyor. Kışın ciddi anlamda bir hava kirliliği var. Havamızın kirli olmasının nedeni de ormanlarımızın, yeşilliğimizin olmamasıdır. Betonlaşmadan dolayı artık yaşanılmayacak bir kent haline geldik.”

VAN'IN HAVA VE GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ DE FAZLA!

Van'ın ciddi anlamda kirli olduğunun altını çizen Kalçık, “Kirlilik sadece gözle görünen kirlilik değildir. Kirliliğin bir diğer adı da hava kirliliği, gürültü kirliliğidir. Gürültü kirliliği de doğal bir kirliliktir. Van'da çok ciddi anlamda gürültü kirliliği var. Özellikle seçim döneminde buna çok fazla maruz kaldık. Van'da çok ciddi anlamda görsel kirlilik de mevcut. Özellikle kent merkezinde gördüğümüz pankartlar, afişler, reklamlar görsel kirliliğe neden olmaktadır. Kentte insanları rahatsız edecek boyutta pankartlar var. Bu anlamda kirliliğin her çeşidi Van'da vardır. Havanın kirlendiği yerde toprak ve su da kirlenir. Havamız kirlenmeseydi suyumuz ve toprağımız bu kadar kirlenmeyecekti. Egzoz gazından dolayı ciddi anlamda hava kirliliği var” dedi.

KENTİN YENİ ENDİŞESİ: KÜRESEL ISINMA!

Van Gölü Koruma Kanunu'nun bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Kalçık, “Aynı zamanda küresel ısınma ile Van Denizindeki canlı yaşamı ciddi anlamda tehdit altındadır. Tescilli güzelliği olan Van Denizinin böyle devam ederse belki birkaç yıl sonra uzaydan çok daha farklı şekillerde fotoğraflanacağı ve bu güzellikte olmayacağı aşikardır. Tüm bu vahametin önlenmesi aslında çok zor değildir. Bunun için yapılan birkaç önlem aslında hayati öneme sahiptir. Bu çerçevede kıyıların tüm canlılara açık olması, bölgesinin konumuna göre hassas alan, nitelikli alan, sürdürülebilir kontrollü kullanım alanı olarak ilan edilmeli veya Van Koruma Kanunu bir an önce çıkarılarak uygulamaya konulmalıdır” dedi.

VAN GÖLE HAVZASININ TAMAMINDA BİYOLOJİK ARITMALAR ŞART!

Kalçık, Van Gölü Havzası'nda yer alan bütün yerleşim alanlarda ileri biyolojik arıtmaların yapılması gerektiğini aktararak, “Uçan Balık İnci Kefalinin yaşama ve üreme koşullarının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Günümüzdeki iklim krizi ve yanlış su politikalarının neden olduğu akarsuların debisinin düşmesi ile artık İnci Kefalinin yaşama alanları giderek daraltmaktadır. Yağışın olduğu dönemde suyun debisi ile akarsulara ulaşabilen İnci Kefalinin kuraklık nedeniyle debisi düşen akarsulardan dönüş yolculuğunu tamamlaması kendisi ve gelecek nesilleri için olmayacaktır. Van Gölü havzasında yer alan gerek endemik tür olan gerekse de mevsimsel göç kuşlarının sulak alan ve sazlıklardaki yaşamının idamesi için tüm koşullar oluşturulmalıdır. Van Gölü havzasında yer alan bütün yerleşim alanlarının ileri biyolojik arıtmalarının yapılması, yapılanların da hiçbir mazeret göstermeksizin tekniğine uygun çalıştırılması sağlanmalıdır” diye konuştu.

VAN ŞEHRİNİN EVSEL ATIKLARI DA BÜYÜK TAHRİBAT YARATIYOR!

Herkesi yaşanılabilir bir dünya için duyarlı olmaya davet eden Kalçık sözlerini şöyle tamamladı: “Van genelinde günlük 1150 ton evsel atık çıkarılmaktadır. Katı atık tesislerine gelen atık miktarı ise günlük yaklaşık olarak 550 ton civarındadır. Yetkili mercilerin maliyet ve diğer sebepleri bahane ederek günde 600 tona yakın çöpü doğaya bırakarak doğa katliamına neden olmaktadırlar. Van ÇEVDER olarak bireylerden, sivil toplum kuruluşlarına, özel sektör kuruluşlarından hükümetlere ve yasa yapıcılara herkesi yaşanabilir yeşil bir dünya için harekete geçmeye çağırıyoruz. Çünkü, yalnızca bir dünya var! Temiz bir dünya için tüm canlıların yaşam hakkına saygılı ekolojik demokratik bir dünya olması nedeniyle Çevre Gününüzü kutlarız.”

KENDİN ORMANLAŞMA ORANI DA YOK DENECEK DÜZEYDE!

Van'daki yeşil alan yetersizliğine dikkat çeken Kalçık, “HES'lerin, taş ve kum ocaklarının doğaya zarar vermeyecek şekilde imalat yapmaları ve denetlenmesi sağlanmalıdır. Güvenlik adı altında bölgede yapılan güvenlik barajları, güvenlik yolları, güvenlik duvarı gibi anlamsız uygulamalardan vazgeçilmelidir. Ormanlaşma oranının yüzde 1'in altında olduğu Van'da bir de yeşil alan yetersizliğine çok acil önlemler alınmalıdır. Sazlıklar ve sulak alanlar korunarak canlı çeşitliliğinin yaşam alanları korunmalıdır. Van Denizine bağlı akarsu, dere, kanal bağlantıları ile taşınan evsel atıkların, Van denizine ulaşması engellenmelidir. 3621 Sayılı Kanun gereği tüm sahiller, tüm canlılara açılarak 100 metrelik kıyı kenar çizgisine uyumalıdır. Güneşin başkenti olan ve 365 günün 300 gün civarında güneşli gün sayısı olan ilimizde doğaya zararlı enerjiler yerine GES ve RES'lerden faydalanılmalıdır” diye belirtti.

VAN İÇİN ÇEVRESEL ÖNLEMLER ŞART!

Kalçık, Van'da yaşanan çevresel sorunları dile getirerek şunları söyledi: “Van'ın durumunu ele alacak olursak ilimizin çağdaş yaşanılabilir bir kent olması için çevresel önlemlerin alınması elzemdir. Fakat günümüzdeki kent fotoğrafı bize hiçte yaşanabilir çağdaş bir kent görüntüsü vermemekte hatta böyle devam ederse uzun yıllar boyunca daha kötüye giden bir il olarak karşımıza çıkacaktır. Coğrafik yapısı nedeniyle doğa harikası olan 1726 rakımındaki Van Denizi, ilimiz ve bölgemiz için en büyük turizm getirisi ve istihdam kaynağıdır. 430 kilometre sınırı olan ve her metresinde ayrı güzellik barındıran, uzaydan görünen dünyanın en güzeli olarak tescillenen Van Denizinin kanalizasyon ve evsel atıklarla kirletilmesi içler acısı bir durumdur.”

Bakmadan Geçme