Kamuda tasarruf dönemi başladı! İşte alınacak önlemler

Mayıstaki seçimlerden hemen sonra göreve gelen hükümet yetkilileri özellikle ekonomi alanında büyük bir mücadeleye başladı.

Enflasyonu tek haneye indirmeyi temel hedef alan ekonomi kurmayları mesailerine devam ediyor.

Bu kapsamda Ticaret Bakanlığı'nda 'Fiyat İstikrarı ve İstikrarı ve Enflasyonla Mücadele Önerileri' temalı 2023 Yılı 2.Yarıyıl Ekonomi ve İstişare Toplantısı düzenlendi.

Toplantıya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlık etti.

Toplantı sonrası kameraların karşısına geçen Yılmaz, toplantı içeriği hakkında bilgi verdi, gündeme gelen konuları sıraladı.

'Harcama tedbirleri mutlaka alınmalı'

Yılmaz, kamuda ve genel anlamda tasarruf tedbirleri alınması yönünde toplantıda genel bir beklenti ifade edildiğini belirtti.

Yılmaz, 'Harcama tedbirleri mutlaka alınmalı. Toplantıda kamuda genel bir harcama tedbiri alınması yönünde bir beklenti ifade edildi. Bu konuda Cumhurbaşkanımızın bir genelgesi var, bakanlığın yürüttüğü bir çalışma var. Bunları önümüzdeki gündemde toplumla daha fazla paylaşacağız.

'Yurt içi üretimine seçici destekler vermeliyiz'

Cari açığı düşürmeye dönük tedbirler de ifade edildi. Cari açık tasarruf açığıdır. Yatırımları finanse ettiğiniz kullandığınız iç tasarruf kadar dış tasarrufu da kullanırsınız bu da cari açığı doğurur.

Cari açığı aşağı çekmiş olacağız. Dışa bağımlılığı azaltıcı, yerli milli üretimi desteklemeli, ara malların yurt içi üretimine seçici destekler vermeliyiz görüşlerini ifade edeyim.' diye konuştu.

'Hedef yapısal reformlarla yola devam etmek'

Yılmaz, Türkiye'nin yapısal reformlarla yoluna devam etmeyi hedeflediğini söyledi.

Cevdet Yılmaz şöyle konuştu:

'Verimliliği ve rekabeti artıracak yapısal reformlar üzerinde duruldu. Yapısal reformların 2 boyutu olduğunu ben buradan ifade etmek isterim. Birincisi, yapısal reformlar orta vadede somut sonuçlar üreterek kıymetli bir değişime yol açarlar. Bu anlamda önemlidirler.

En az bunun kadar önemli olan beklentiler kanalı ile yapısal reformların yaptığı etkidir. Yapısal reform yapabilen ülkeler geleceği daha parlak ülkelerdir. Beklentilerin daha hızlı iyileştiği ülkelerdir.

Yapısal reformlar bu yönüyle kısa vadede de beklenti yoluyla etkide bulunurlar.

Dolayısıyla Türkiye olarak bizim maliye politikaları para politikalarının yanı sıra bu sacayağının üçüncüsü yapısal reformlarla yolumuza devam etmek.

'Sosyal anlamda da son derece kıymetli'

Toplantının ardından açıklama yapan Yılmaz, ekonomiye ilişkin hedeflere, serbest piyasanın ve rekabetin esas olduğu, güçlü işleyen bir hukuk sistemi içinde ulaşılması gerektiğine dikkati çekerek, toplantıda bu çerçevede finansal istikrar ve fiyat istikrarının önemine işaret edildiğini şöyle aktardı.

Enflasyonla mücadele, fiyat istikrarını sağlamak, sadece ekonomik anlamda değil, sosyal anlamda da son derece kıymetli. Enflasyonla mücadele edilmesi gerektiği, bunun da sabırla, ısrarla yapılması gerektiği noktasında genel bir fikir birliği olduğunu ifade edebilirim.

Konut arzının arttırılması konusu görüşüldü

Bu çerçevede gıda konusuna vurgu yapıldığını bildiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

Konut arzının arttırılması, konut maliyetlerinin düşürülmesi noktasında da önemli katkılar, görüşler ifade edildi. Bir taraftan bütçede disiplini sağlarken bütçedeki deprem başta olmak üzere artan harcamaları, bütçe açığımızı belli bir düzeyin üstüne çıkarmaması bakımından yaptığımız çalışmalar var. Bu çalışmalar çerçevesinde temel hedefimiz şu; bütçede deprem ile ilgili yapılan tek seferlik harcamalar hariç, Maastricht Kriterleri civarında bir bütçe açığı ile Türkiye'nin yoluna devam etmesi. Bu çerçevede bazı tedbirler almış durumdayız, gelir tedbirleri aldık, biliyorsunuz. Ama bunlar yetmez, harcama tedbirleri de mutlaka alınmalı kamuda.

'İhracat, yatırım ve üretim konuları istisna kılınmış durumda'

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansa erişiminin de gündeme getirildiğini aktaran Yılmaz, şöyle konuştu:

Para politikamız çerçevesinde atılan bazı adımlar var biliyorsunuz. Kredilerde miktarsal sıkılaştırma denen uygulamalar yapılıyor. Ancak bu toplantıda da ifade edildiği üzere, ihracat, yatırım ve üretim konuları istisna kılınmış durumda bu sıkılaştırmada. Aşırı birtakım tüketim noktalarında veya büyüme ile çok ilgili olmayan noktalarda miktarsal sıkılaştırma yapılırken, ihracatımızı, yatırımımızı, üretimimizi arttıracak konularda daha esnek bir tutum olduğunu ifade edebilirim. Bunun yansımalarını önümüzdeki aylarda daha iyi bir şekilde göreceğimizi ifade etmek isterim.

'İhracat ve döviz kazandırıcı faaliyetler önemli'

Yılmaz, ihracat ve döviz kazandırıcı faaliyetlerin, Türkiye için çok kıymetli olduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı.

Bir taraftan ithal ürünleri yurt içinde üreterek, ama diğer taraftan da daha fazla ihracat yaparak, sadece mal ihracatı değil daha fazla hizmet ihracatı yaparak, döviz kazandırıcı faaliyetlerin geliştirilmesi gerekiyor. Burada, en az miktar kadar, katma değerinin de çok önemli olduğu ifade edildi.

Yapısal reformlar

Yılmaz, toplantıda, verimliliği ve rekabeti arttırıcı yapısal reformlar üzerinde de durulduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

Yapısal reformların iki boyutu olduğunu ifade etmek isterim. Birincisi, yapısal reformlar, orta vadede somut sonuçlar üreterek kıymetli bir değişime yol açarlar. Bu anlamda önemlidirler ama en az bunun kadar önemli olan, beklentiler kanalıyla yapısal reformların yaptığı etkidir. Yapısal reform yapabilen ülkeler, geleceği daha parlak ülkelerdir. Dolayısıyla beklentilerin daha hızlı iyileştiği ülkelerdir. Yapısal reformlar bu yönüyle kısa vadede de hemen beklenti kanalıyla etkilerde bulunurlar. Dolayısıyla Türkiye olarak hedefimiz para politikaları, maliye politikalarının yanı sıra sacayağının üçüncüsü olan yapısal reformlarla yolumuza devam etmek. Bu konuda, Orta Vadeli Programımıza dönük epeyce teklifler aldık. İnşallah eylül ayı içinde bu başlıkları toplumla paylaşacağız.