Merkez Bankası politika faizini yüzde 9'dan yüzde 8,5'e indirdi
Bugün yurt içi piyasaların beklediği, Merkez Bankası'nın şubat ayına ait faiz kararı netleşti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını açıkladı.
Merkez Bankası yüzde 9 olan politika faiz oranını yüzde 9'dan 50 baz puan düşürerek yüzde 8,5'e çekti.
Deprem, faiz kararını etkiledi
Merkez Bankası'nın 25 Kasım 2022 tarihli toplantısından bugüne politika faizi yüzde 9 olarak uygulanıyordu. Yapılan anketlere katılan ekonomistler, Kahramanmaraş merkezli depremden önce TCMB'nin bir süre daha faizi yüzde 9'da sabit tutmasına odaklanmışken, depremin ekonomiye olası etkisi düşünülerek ekonomiye etkilerini sınırlamak amacıyla düşüş kararı vermesi bekleniyordu.
'Bu ölçülü indirim deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli'
TCMB açıklamasında, kurulun bu ölçülü indirim sonrası para politikası duruşunun deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşünde olduğunu vurguladı.
'Enflasyon üzerindeki etkileri izlenecek'
Enflasyonun seviyesi ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlanırken, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izleneceğine vurgu yapıldı.
Uygun finansal koşulların oluşması öncelikli
Ayrıca kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendireceğini de belirtti.
Enflasyonu düşürmek için çalışmalar ve Liralaşma Stratejisi devam edecek
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğini, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi'ni tüm unsurlarıyla uygulayacağını yineledi.
TCMB, faiz kararının ardından kararın gerekçesini şöyle yayınladı:
Asrın felaketi öncesindeki öncü göstergeler 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğuna ve büyüme eğiliminde artışa işaret etmekteydi. Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir. Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir. Bunun yanında, iç tüketim talebi, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf iktisadi faaliyet cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir. Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirecektir.