Sinan Başak'tan duygulandıran yazı: Çilekeş Murat!
Van'da uzun yıllar gazetecilik mesleğini sürdüren Murat Çurku'nun ani vefatı kentte büyük üzüntü yarattı. Yakınları ve sevenleri sosyal medyada Çurku ile ilgili paylaşım yaparak üzüntüsünü dile getirdi. Son olarak Gazeteci Yazar Sinan Başak'tan duygu yüklü bir paylaşım yapıldı.
3 Şubat 2024 tarihinde sağlık problemlerine dayalı vefat eden Gazeteci Murat Çurku'nun sevenleri üzüntülerini dile getiren paylaşımlar yapmayı sürdürüyor.
Gazeteci Yazar Sinan Başak tarafından sosyal medya hesabından yapılan duygu dolu paylaşım, Çurku'nun yakınlarını ve sevenlerini hüzne boğdu.
İşte Başak'ın kaleme aldığı duygu yüklü o yazı:
"Abdullah Ateş kardeşin muratla ilgili yazdığı muhteşem yazıdan sonra yazmam gerektiğini anladım. Ateş kardeş çok yerinde tespitler yapmış bana dokundu incitti onun için yazıyorum çilekeş Murat'ı.
Bir çok kimse bilmez Murat'ın akrabam olduğunu, o, kardeşi, annesi ve ailesi bilirdi, bende bilirdim. bir süre yanımda birlikte çalıştık. Çok iyi biriydi murat, bikes bir yetim olarak büyümüştü. babası Ali abi murat ve kardeşi Abdullah çocuk yaşlarındayken vefat etmişti çilekeş anaları başka biriyle evlilik yapmış ve Murat gil öyle büyümüşlerdi. Aslen Diyarbakırlı idiler. Orada dedelerinden kalma arazileri vardı bir süre uğraştı almak için sonucunu bilmiyorum. Murat'ın ninesi babamın amcası oğlu ağa emiyle evliydi. Seferberlikte ailemiz bugün ırak toprağı olan Osmanlı mülkü zahoda 3 yıl geçirip, Van Rus ve Ermenilerden temizlendikten sonra geri dönerken, ağa eminin yolu Diyarbakır'a düşüyor Murat'ın dul kalan babaannesiyle evlilik yapıp Vana getiriyor. Evleri Van AVM civarındaydı ağa eminin,çocukken evine sık sık giderdik, İki oğlu vardı, çocuk denecek yaşlarda tanıdım onları, her ikiside Van'da evlendiler. üniversite iş güç derken ağa emi ve hanımı öldü, sonra Hüsnü ve Ali abiler sonra bizim büyükler vefat etti, kim nerede? ne yapıyor? devri adeta kapanmıştı, ta ki shov TV de 1994-95 yıllarında program sonrası murat isimli birisi yanıma gelip "Sinan hocam uygun görüyorsan ben bu TV deki işimden ayrılıp sizin yanınızda çalışmak istiyorum" diyene kadar.
Baktım pak yüzlü dipdiri ayrıca gazeteci, işe aldım, TV'den ayrıldı, birlikte çalışmaya başladık. Gazete çıkarıyordu bu da hoşuma gidiyordu, benim orda daktilo, bilgisayar ile yazıyor, yazıcıdan çıkarıyor, bazen elle yazıp fotoğrafları yerleştiriyor, büyük kağıtlara yapıştırıp ya Allah önce adana sonra Gaziantep'e gidiyor bastırıyor ve getirip satıyordu, tabi bu arada bendeki işini de yapıyordu. Oturup konuştuğum zamanlar çok oldu kimsin diye sorduğumda bana babasının adını veriyor Ali diye ama kim bu Ali neyin nesi diye ayrıntılara her nedense girmiyordu, bende sormuyordum.
Bende bütün işlerin arasında mührüVan diye bir gazete çalışması yapıyordum, muratta bazı haberler üretiyordu Van gölü kabarmış suları yükselmişti, haber boldu, muratta üretken biriydi. Bize mührüvanı çıkarmak nasip olmadı, murat işlerini yapıyor ayrıca binbir gayretle gazetesini çıkıyordu.
Bir gün işyerinin ortak alanında çalışanların çay içip yemek yedikleri yerde oturup konuşurlarken, nerdeyse Murat'ın işe başladığı tarihten bir buçuk sene sonra yakın akrabalarımdan Erol, bi anda koşup yanıma geldi " Sinan emi senin yanında çalışan birisi bizim akrabamız dediğinde murat olduğunu Ali dediği babasının bizim Ali abi olduğunu öğrendim. Kardeşi Abdullah ta gidip gelmeye başladı. Eskisi gibi olmasa da aile arasında çok iyi bir ilişki başladı.
İşlerim iyi olduğu dönemlerde muratla aramız hep iyi oldu vakta ki biz Ecevit'in fırlattığı kitapla iflas bayrağını çekip muhtaç hale düşünceye kadar. Garip murat artık başka havuzlara yelken açtı fakat her zaman görüşür konuşurduk hep gazeteci kaldı mücadeleyi bırakmadı. Yetim büyümenin üzerinde bıraktığı meleke eksikliğine rağmen murat hep direndi. Ona yardım eden gazeteci dostlarımız oldu Bişar Ulutaş bunlardan birisi. Gazeteci dostlarımız Murat'ın elinden hep tuttular, arada dalga geçenler olsa da gerçek gazeteciler Murat'a hep saygı gösterdiler. Murat'ın kardeşi benim tabirimle apo öldü, önceden yazmadım ama hüdnü abinin çocuklarıyla yani Murat'ın amcası çocuklarıyla görüşüyorduk, murat Van'da olmadığım bir tarihte evlendi çok iyi bir aile kurdu. Sonra ne olduysa boşandılar Murat'ın garip başlayan hayat serüveni yine garipliğe dönmüştü. Çilekeş bir annesi vardı çok iyi bir ailenin kızıdır, Vanlı asil bir ailesi vardır, onu tanımadım 2. kocası vefat etmişti apo artık orada kalıyordu demek ki murat boşanınca bu çilekeş anasının evine sığınmıştı, bu kadıncağıza hep selam gönderip selam ve dua aldım muhterem biridir. Murat'ın boşandığını bir süre önce ona hanımını sorduğumda öğrendim, çok üzgündü bende üzülmüştüm lakin hayat böyle bişey gah iyi gah kötü ama murat hep iyi kalmayı başardı kızsa da küsse de bunlar kısa süreliydi. Hemen gönlü alınırdı
Yazmadığım çok hatıra var murat ve apoyla alakalı.
Allah rahmet etsin varsa bir hakkım helali hoş olsun garip ve çilekeş anasına, dayılarına, amca çocuklarına ve basın camiasına başsağlığı diliyorum."