Van HÜDA PAR: 'Gazze'deki soykırım sürdükçe meydanlarda olacağız'
HÜDA PAR, Van'da Filistin'e yönelik yapılan saldırılar nedeniyle cuma namazının ardından basın açıklaması yaptı. 'HÜDA PAR, Siyonist rejimin varlığı İslam ümmetine saplanmış bir hançerdir. Bu hançer durdukça İslam ümmeti arasında fitne, kaos ve savaşlar eksik olmayacaktır. Gazze'deki soykırım ve siyonizmin varlığı sürdükçe tüm teşkilatlarımızla meydanlarda olmaya devam edeceğiz.' dedi.
Gazze'de İsrail vahşeti devam ederken, tüm dünyada katliamın son bulması için düzenlenen tepki yüüyüşleri, basın açıklamaları da devam ediyor.
Van'da HÜDA PAR, cuma namazı sonrası Hz. Ömer Camii önünde katliama dur demek için basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı, HÜDA PAR Van İl Başkan Yardımcısı Abdulvahap Akkaya okudu.
Şuara suresinin 227'nci ayeti olan “Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını yakında görecekler .” sözleriyle başlayan açıklama şöyle devam etti:
"Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yönelik yapmış olduğu soykırıma dur demek ve işlemiş olduğu katliamlarını durdurmak için bir aradayız.
Gazze'de siyonist vahşet 35 gündür devam ediyor. Siyonistlerin Gazze'ye yönelik saldırılarında 7 Ekim'den bu yana 4 bin 324'ü çocuk, 10 bin 569 Filistinli katledildi.
Soykırım suçu işleyen siyonistler, yapmış olduğu saldırılarda hiçbir kural, kaide ve ölçü tanımamaktadır. Terör şebekesinin Gazze'ye yapmış olduğu hava saldırılarında, kadın, çocuk, yaşlı ve bebekler katledilmektedir.
Filistin'de her 10 dakikada bir, bir çocuk hayatını kaybetmektedir. Gazze, açık hava hapishanesinden adeta çocuk mezarlığına dönüştürülmüş durumdadır. Hayatta kalan çocuklar ise ailelerini, evlerini, yakınlarını kaybederek her türlü zulmü görmektedirler.
Gazze'ye atılan bombaların şiddeti ve tahribatı Hiroşima'ya atılan atom bombasının şiddet ve tahribatının iki katına ulaşmıştır. Her geçen gün siyonist vahşet kat be kat artarak, camiler, okullar, yerleşim yerleri bombalanmaktadır. Gazze'nin yarısı yıkık ve virane hale getirilmiştir.
Filistin'de Kudüs'te ve Mescidi Aksa'da Müslümanların inancı ve kutsalları Siyonist işgalcilerin postallarıyla çiğnenmektedir.
Siyonistlerin yapmış olduğu katliam ve soykırıma İslam ülkelerinin liderleri seyirci kalmakta ve bu mezalimi durduracak hiçbir somut adım atmamaktadırlar.
Gazze'ye yapılan saldırılarda 10 binden fazla mazlumun kanı; siyonistlerin, Amerika'nın ve batılı ülke liderlerinin ellerine bulaşmıştır.
Amerika, İngiltere, Fransa ve daha birçok batılı ülke liderleri Siyonistlere açık destek vermektedirler. Ne yazık ki bu zulme İslam ülkelerinin liderleri kör, sağır ve dilsiz kalarak üç maymunları oynamaktadırlar. Zulme sessiz kalmak da zulümdür.
İşgalci İsrail'in bombardımanı neticesinde yıkılan binaların enkazları altında binlerce insan kurtarılmayı beklemektir. Ama daha korkunç olanı ise siyonistlerin bu saldırılarına duyarsız kalanların vicdanlarını ve insanlığını enkazların altında gömmüş olmalarıdır.
Yıkım ve soykırım suçlarını işleyen Siyonistler, unutmayalım ki insanlığa ve vicdana da savaş açmışlardır.
Zulümle abad olunmaz ve israil yok olmaya mahkumdur. Ülke liderleri bu zulme sessiz kalsalar da artık halklar uyandı. Bu gün dünyanın birçok ülkesinde batısıyla doğusuyla, kuzeyiyle güneyiyle, halklar meydanlara akın ederek, siyonist vahşeti telin etmektedirler.
Mazlumun dini, rengi ve ırkı sorulmaz. Bir yerde zulüm varsa, insanlığını yitirmemiş vicdan sahipleri mazlumun yanında yer almalı ve zulme dur demek için elinden gelen her türlü çabayı göstermelidir.
Ey zalim Amerika ve Avrupa! artık halklar uyandı. Müslüman halkaların vicdanı uyandı. Dünya ülkelerindeki halkların vicdanı uyandı. Vicdan sahipleri meydanları doldurmakta ve siyonist vahşete karşı somut adımların atılması için kendi ülke liderlerine baskı yapmaktadırlar.
Siyonist çeteler, tüm dünyanın gözü önünde Amerika'yı ve Avrupa'yı arkasına alarak, soykırım suçu işlemeye devam etmektedir.
Gazze'de bebeler, çocuklar, kadınlar katledilirken; insan haklarından, temel hak ve hürriyetlerden, kadın haklarından, çocuk haklarından dem vuranların tek tek maskeleri düşmeye devam etmektedir.
İnsan haklarından, kadın haklarından, çocuk haklarından dem vuranlar, neredesiniz? Neden sessiniz çıkmıyor? Artık bu sihirli sözlerinizin hiçbir anlamı kalmamıştır. Bu sihirli sözlerin arkasına sığındığınız maskeleriniz tek tek düşmüştür.
Korkaklar bebek öldürür, kadın öldürür, çocuk öldürür. Cesurlar ise yüz yüze kendi denkleriyle savaşırlar. Siyonistler direniş kahramanlarıyla yüz yüze savaşmaktan korkuyorlar. Bu yüzden kadın, çocuk, bebek ve savunmasız insanları katletmektedirler.
Bu korkak, dünya düşkünü ve şehvetperest aşağılık Siyonist çetelerinin psikolojileri bozulmuş, direniş gruplarının yapmış olduğu saldırılardan dolayı zırhlı araçlarının içinde mahsur kalarak zilleti yaşamaktadırlar.
Siyonist çeteler her gün ölüm korkusunu yaşayarak ölmemek için savaşırken, direniş kahramanları ise şehid olmak için savaşmaktadırlar.
Siyonistler her an nerede bir saldırıyla karşılaşacaklarını kestirememektedirler. O çok güvendikleri zırhlı tankların içinde ölüm korkusu ile tir tir titremektedirler. Her an bir Yasin roketinin tanklarını imha etme korkusunu yaşamaktadırlar. Siyonistler gökyüzündeki yıldırımların düşmesinden veyahut 7 şiddetinde depremi yaşamaktan daha ağır korku ve paniği yaşamaktadırlar.
Siyonist cephe sıkıştığı anda; Birleşmiş Milletler, ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri hemen barış havarisi kesilecektir. Ve inşallah Siyonist cephe öyle bir sıkışacaktır ki nefes alamayacak duruma gelecektir. İşte o gün zafer, mazlumların zaferi olacaktır. İşte o gün zafer, inananların zaferi olacaktır.
Kudüs ve Mescidi Aksa ümmetin izzeti ve namusudur. Ümmetin izzetini ve namusunu muhafaza eden direniş hareketinin yanındayız.
Bakınız Amerika ve Avrupa Ülkeleri Siyonistlere borçlu oldukları için borçlarını ödemeyebilmek adına tüm imkanlarını seferber etmiş durumdalar. Bizlerde Filistinli kardeşlerimize ümmetin izzetini muhafaza ettikleri için borcumuzu ödemekle mükellefiz.
Ben izzet ve şeref sahibiyim diyen her Müslüman bu aziz ve kutsi olan Kudüs davasına ve Gazze'nin izzetli direnişine destek vermelidir.
Buradan İslam Ülkelerinin liderlerine ve tüm İslam alemine sesleniyoruz ve talep ediyoruz:
1-HAMAS Filistin'in meşru siyasi hükümeti ve temsilcidir. ABD veya Siyonistlerin Gazze ile ilgili verecekleri kararın hiç bir önemi yoktur.
2- Gazze'ye acil yardım koridoru kurulmalı, Türkiye bu işe öncülük etmelidir. Gazze'ye gidecek büyük bir yardım filosu deniz yoluyla ivedelikle yola çıkarak, Gazze'ye ulaşmalıdır. Dünyadaki bütün vicdan ve insaf ehli bu filoya davet edilmelidir.
3-Kürecik ve İncirlik üsleri kapatılmalı en azından bu katliamlar devam ettiği müddetçe faaliyetleri süresiz durdurulmalıdır.
4-Kargo uçaklarıyla ve Türkiye limanlarından gemilerle siyonistlere erzak taşınmasından vazgeçilmelidir.
5-İslam Ülkeleri hep beraber Siyonistlere ciddi bir ambargo uygulamalıdır.
6-Türkiye vatandaşı olup Filistinli masumları öldürmeye giden katiller çağrılıp yargılanmalı, suçu sabit olanların mal varlığına el konularak vatandaşlıktan çıkarılmalıdır.
7- İsrail mallarına yapılan boykota devam edilmelidir. Boykot hayatımızın bir parçası olmalıdır.
HÜDA PAR/Peygamber Sevdalıları olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Filistin'in ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız.
Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve ‘Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla' diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? Nisa suresinin 75'inci ayetinin muhatabıyız.
Filistin halkına selam olsun!
Aksa Tufanı operasyonuna selam olsun!
Kahraman mücahitlere selam olsun!
Direnişe ve dirilişe selam olsun!
Şehitlere selam olsun!
Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun."