Ekrem İmamoğlu davasında karar açıklandı

Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği gerekçesi ile yargılanan İBB Başkanı İmamoğlu, 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezasına çarptırıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada sona gelindi.

‌Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına, sanık Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat katıldı.

Çok sayıda CHP ve İYİ Parti'li isim de duruşmada izleyici olarak bulundu.

İmamoğlu'nun basın danışmanı ve siyasi danışmanı açıklama yaptı

Sanık avukatlarının önceki duruşmada delillerin tam araştırılmadığını öne sürerek reddi hakim talebinde bulunduğunu hatırlatan mahkeme hakimi, reddi hakim talebinin üst mahkeme tarafından reddedildiğini tutanağa geçirdi.

Söz verilen sanık avukatı Kemal Polat, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediklerini belirterek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun tanık olarak dinlenilmesini istedi.

Duruşmada tanık olarak dinlenilen Ekrem İmamoğlu'nun basın danışmanı Murat Ongun ve siyasi danışmanı Necati Özkan da İmamoğlu'nun hiçbir zaman YSK ve YSK üyelerine yönelik herhangi bir açıklamasının olmadığını öne sürdü.

Hakim, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun tanık olarak dinlenilmesi talebini reddetti.

Savcı eski mütalaasını tekrarladı

Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, daha önce verdiği mütalaayı yinelediğini belirtti. Mütalaada, İmamoğlu’nun "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret" suçundan 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Mütalaaya karşı savunma yapan sanık avukatı Kemal Polat bu aşamaya kadar verdikleri beyanları tekrar ettiklerini söyleyerek "Seçimi iptal edenlerin kim olduğunu dair iki hususu sunuyorum. Birisi Abdülkadir Selvi’nin yazısı. Diğeri ise Süleyman Soylu’nun seçim yenilenmeli söylemi ile ilgili haber metni. Ben sözlerimi daha fazla uzatmayacağım. Umarım beni mahcup edersiniz." dedi.

Sanık avukatı Sercan Polat ise davaya konu olan sözlerin YSK üyelerine değil Süleyman Soylu'ya söylendiğini beyan ederek müvekkilinin beratına karar verilmesini istedi.

Karar açıklanmadan önce son sözleri sorulan sanık avukatları, müvekkillerinin beraatına karar verilmesini talep etti.

"Bu çok yakışıksız bir ifade, ona yanıt verelim"

Duruşmada tanık olarak dinlenen Murat Ongun, “Olay günü başkanımız Ekrem İmamoğlu ile bir arada bulunuyorduk. Basın danışmanı olduğum için medya ile ilişkileri ben kuruyorum. Bir toplantı esnasında gazeteci arkadaşlarımız İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamada İBB Başkanına ahmak dediğini mesaj olarak gönderdiler. Bu konuda Ekrem İmamoğlu’nun Soylu’ya yanıt vermek isteyip istemediğini sordular, ben de konuyu başkanımıza sordum. O da, ‘bu çok yakışıksız bir ifade, ona yanıt verelim’ dedi.

"Az bile konuştum dedi"

Ardından gazeteci arkadaşları arayıp davet ettim. Onlar da sordukları soruyu İçişleri Bakanını işaret ederek sordular. Başkanımız da verdiği yanıtta ‘lafa bakarım’ diye devam eden cümleyi kurmuştur. Açıklamanın ardından tekrar toplantılara devam ettik. Binanın içine girerken ben kendisine ‘acaba sayın bakana çok mu ağır konuştunuz’ diye sordum. O da ‘az bile konuştum’ dedi." ifadelerini kullandı.

İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis kararı

Kararını açıklayan mahkeme hakimi, sanığın "hakaret" suçunu "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı (YSK üyeleri)" işlediğini belirterek, bu nedenle İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmesine karar verdi.

Mahkeme, verilen cezada indirim uygulamasına yer olmadığına hükmetti.

TCK'nın 53/1 maddesi

Sanığın, TCK'nın 53/1 maddesinde, "Belli hakları kullanmaktan (Anayasa Mahkemesi iptal kararı gözetilmek suretiyle) aynı maddenin 2'nci fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3'üncü fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verildi.

TCK'nın "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" başlığıyla düzenlenen 53/1 maddesinde şu ifadeler yer alıyor:

"Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak;

a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten

b) Seçme ve seçilme ehliyetinden,

c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,

d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,

e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır."

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, YSK Başkanlığı tarafından yapılan suç duyurusu dilekçesinde, 31 Mart 2019'da gerçekleştirilen İBB Başkanlığı seçiminin 6 Mayıs'ta iptal edildiği, yenilenen seçimde Belediye Başkanı olarak seçilen Ekrem İmamoğlu'nun 4 Kasım 2019'daki basın açıklamasında kurul üyelerine hakaret içeren beyanda bulunduğu belirtiliyor.

İddianamede, İBB Başkanlığı seçiminin 6 Mayıs 2019'da YSK tarafından iptal edildiği nazara alındığında, söylemin kamu görevlisi olan ve kurul halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı kaydedilerek, "Her ne kadar şüphelinin suç tarihi itibarıyla İBB Başkanı olarak görevini yapmakta olduğu görülse de soruşturma konusu eylemin şüphelinin kişisel suçu olarak değerlendirilmesinde zaruret bulunmaktadır." ifadesi yer alıyor.

Bu kanaatin yüksek yargı içtihatlarıyla da desteklendiği aktarılan iddianamede, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre Ekrem İmamoğlu'nun üzerine atılı suçu işlediği ve kamu davası açılması için gereken yeterli şüphe seviyesine ulaşıldığı anlatılıyor.

İddianamede, bu kapsamda Ekrem İmamoğlu'nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Akşener, İmamoğlu'na sarıldı

Bir diğer yandan destek amaçlı Ankara'dan İstanbul'a gelen İyi Parti Lideri Meral Akşener, karar sonrası Ekrem İmamoğlu ile kucaklaştı.

Akşener, önce İmamoğlu'na ardından da eşine sarıldı.

"Mücadelemiz daha güçlü başlıyor"

İmamoğlu'ndan karar sonrası ilk açıklama da beraberinde geldi.

İmamoğlu, “Halkın verdiği yetkiyi bir avuç insan alamaz. Mücadelemiz daha güçlü başlıyor Allah’ın izniyle” ifadelerini aktardı.

Siyasi yasak nedir?

Yaşanan son dakika gelişmesi sonrası sıkça aranan 'siyasi yasak' kavramı ne anlama geliyor?

Mevzuatta yer alan "Siyasi partiler bu kişileri hiçbir suretle aday gösteremezler" düzenlemesi uyarınca, siyaset yasağı konulan kişiler hiçbir partiye üye olamıyor.

Siyaset yasağı konulan kişiler, bağımsız olarak hem genel hem de yerel seçimlere girebiliyor.

Bakmadan Geçme