Özmen: 'AK Parti döneminde mültecilere 5,5 milyar dolar harcandı'
Mülteci Haftası nedeniyle açıklamalarda bulunan AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Van İl Başkan Yardımcısı Avukat Hatice Özmen, Türkiye'nin mültecilik konusunda taraf olduğu uluslararası belgelerden önemli iki tanesinin 1951 Cenevre Sözleşmesi ve Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 1967 Protokolü olduğunu belirterek, Türkiye'nin, 1951 Sözleşmesi'nin zaman ve mekan sınırlamasını ortadan kaldıran 1967 Protokolü'ne koyduğu 'coğrafi sınırlama' uygulamasını devam ettirdiği ve sadece Avrupa ülkelerinden gelen mültecileri kabul ettiğine vurgu yatı.
16-22 Haziran Mülteci Haftası sebebiyle açıklama yapan AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Van İl Başkan Yardımcısı Avukat Hatice Özmen, AK Parti hükümeti tarafından mültecilere tanınan haklardan bahsetti.
Avukat Özmen, “Suriye’den ülkemize sığınan mülteciler kabul edilmiştir. Ak Parti döneminde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre Türkiye’nin Suriyelilere dört yılda yaptığı toplam harcama 5,5 milyar dolar civarındadır. Bu miktara uluslararası camianın katkısı ise 306 milyon dolardır. Türkiye kamplardaki hayat koşulları ve sağlanan yardımlar dolayısıyla sıkça övgü almaktadır. Kamplar altyapı, eğitim ve sağlık kampüsleri , gıda ve gıda dışı kampüsleri, güvenlik sistemleri, bilişim alt yapısı ile BM standartlarının çok üstünde bir niteliğe sahiptir” dedi.
Özmen sözlerine devamla; “BM raporuna göre bugüne kadar Suriye’den 3,9 milyon kişi göç etmiştir. Lübnan, Ürdün ve Türkiye gibi Suriye’ye komşu ülkeler en çok göç alan ülkelerdir. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2011 yılında iç savaşın başladığı Suriye’den Türkiye’ye gelen göçmenlerin sayısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Tahmini olarak 500 bin civarında da Suriyeli olmayan ama Ortadoğu’dan gelen göçmen bulunmaktadır ve bu da toplamda yaklaşık 2,5 milyonluk bir nüfusun Türkiye’ye sığındığını göstermektedir. Ak Parti Döneminde 11 Nisan 2013 tarihinde Türkiye’nin iltica alanında ilk yasası olan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) çıkartılmıştır.6 YUKK ile Türkiye’ye sığınan kişiler mülteci, şartlı mülteci ve ikincil korumadan yararlanan kişiler olmak üzere sınıflandırıldı ve belirli haklar kazandırılmış oldular. Bu Kanun hükmü gereği mültecilerin keyfi bir şekilde geri gönderilmesinin engellenmiş oldu. Kanun’da, “hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez” denilmiştir. Mevzuat alanındaki bir diğer önemli adım ise 2014 yılı Ekim ayında çıkan Geçici Koruma Yönetmeliği’dir. Buna göre Suriyeliler “geçici koruma altına alınan kişiler” olarak tanımlanmaktadır. Geçici koruma kimlikleri verilen Suriyeli mülteciler eğitim, sağlık ve istihdam gibi konularda temel haklara sahiptirler” diye konuştu.
Suriye meselesinde Türkiye’ye hiçbir destek verilmediğini söyleyen Özmen, “Özellikle Suriye meselesinde Türkiye’ye AB, ABD, NATO’dan hiçbir şekilde destek verilmemesi ve sorunun uluslararası hukuk sorunu olmasına rağmen Ak Parti kendi imkan ve çabaları ile ülkemize sığınan insanlara sahip çıkmış ve haklarını koruma altına almıştır. Kısaca Ak Parti bütün mazlumların koruyucusu haline gelmiştir. Ülkemize sığınan, evlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalan ülkemizdeki ve diğer ülkelere göç etmiş mültecilerin 20 Haziran Mülteciler Günü’nü bu vesile ile kutluyorum” şeklinde konuştu.