- Haberler
- Van Haber
- Salih Geçken'den dikkat çeken yazı: AK Parti Van'da Büyükşehir'i kazanmak istiyor mu?
Salih Geçken'den dikkat çeken yazı: AK Parti Van'da Büyükşehir'i kazanmak istiyor mu?
Genel seçimlerin tamamlanmasının ardından siyasetin gündeminde yerel seçimler var. Gazeteci Mehmet Salih Geçken yerel seçimlerin nabzını tutmaya devam ediyor. Geçken, son olarak Ak Parti Van'da Büyükşehir'i kazanmak istiyor mu? başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İşte tecrübeli gazeteci Geçken'in dikkat çeken o yazısı:
Ak Parti, Şırnak gibi HDP'nin en güçlü kalesinde yerel seçimi yüzde 61'le kazanabiliyorsa, Van Büyükşehir Belediyesini neden kazanmasın?
Van özelinde soracak olursak, yerel seçimde asıl hedef;
- Yerel yönetimleri HDP’ye kaptırmadan Ak Partiyle kazanmak mı?
- Siyasilerin bireysel taleplerinin/mücadelelerinin tatmini mi?
Ak Parti yerel seçimde adaylarını belirlerken üç kritere dikkat ederse, büyükşehir dahil belediyelerin önemli çoğunluğunu 'kesinlikle' alır, diye görüyorum.
Yerel seçim startının verilmesiyenle, yerel seçimlerde “kim aday olmalı?” “Hangi adaylarla seçime gidilmeli?” yorumlarının yoğunlaştığı bir süreçte; sadece isimler üzerinden yürütülen yaklaşımın çokta sağlıklı olmadığını düşünenlerdenim.
Seçim sonuçları, Van’da birçok seçmenin başarıyı ya da hizmeti çokta önemsemediğini ideolojiyle kültürel doku uyumunu daha fazla öncelediği görülmektedir. AK Partinin %61’le kazandığı Şırnak örneğinde görüldüğü gibi “Toplumun kabul edeceği” adayın daha doğru bir yöntem ve tercih olacağı gerçeğini gözden kaçırmamak gerekir. Deutsche Welle’nin 2022’de yaptığı ‘Aşiret Aidiyet’ tablosundaki Çok Önemli; yüzde 32,8’ ‘Önemli; yüzde 29,4’lük oranı ile Şırnak seçim sonuçları birbiriyle uyuşmaktadır.
Van özelinde değerlendirecek olursak, yıllardır aday tercihinde Kentin sosyo/demografik dağılımı, sosyo/politik ön kabulü ve kültürel doku uyumunun göz ardı edildiği görülmektedir. Kentin sosyo/demografik gerçekliği ile kentin sosyo/politik yapısının ve kültürel doku uyumunun göz ardı edildiği aday tercihinin bugüne kadar en çok oy kaybettirdiği Ak Parti’ydi. Şimdilik yüzde oranı düşük olsa da artık HDP’li seçmenin tercihinde de olumsuz etkiye neden olduğu görülmektedir.
Van Gürpınar ilçesi ile Şırnak ili örneği üzerinden yapacağımız değerlendirme, oy oranı açısından ikinci sırada olan Ak Partinin bölge illerinde aday belirleme kriterlerine katkı açısından daha doğru örnek olabilir.
HDP’nin en güçlü olduğu Şırnak’ta AK Parti’nin yerel seçimi yüzde 61 oy oranıyla kazanmasının en önemli nedeni kültürel doku uyumundan kaynaklanmaktadır. Şırnak’ın güçlü aşiretlerininin desteklediği bir adayla seçimi kazanan Ak Parti’nin, Van’da da aynı yöntemle seçimi kazanma ihtimali oldukça yüksektir. Olasıdır. Şırnak’ta aşiret asabiyesi dışında hiçbir şeyin Ak Parti’ye seçim kazandırmayacağı gerçeği ortadayken; Van’daki en güçlü ve aşiret asabiyesini koruyan tek aşiret olan ‘Ertuşiler’i öteleyen/iftira destekli düşmanca yaklaşım siyaset sosyolojisi bakımından sorunlu ve arızalı bir yaklaşımdır. Van’da yapılan akademik çalışmalarda ‘yerel seçimlerde parti farkı gözetmeksiniz oy veririm’ diyenlerin oy oranı yüzde 20/24’lerde olan bir yapıyı ötelemek; Şırnak örneğiyle örtüşmemektedir.
Van’ın sosyo/demografik yapısında gücünü ve asabiyesini koruyan başta Ertuşiler olmak üzere diğer topluklarda bulunan saygın insanlar arasından tercih edilecek kişiler kesinlikle Ak Parti’nin oy oranını artıracak, halka hizmeti önemsemeyen HDP’ye kaybettirecektir. Kendisine hizmet edecekleri önceleyen ve güçlü aile/aşiretleri öteleyen/dışlayan/küstüren Hüseyin Çelik’in ektiği, çokta kimsesi olmayan diğer siyasilerin yaygınlaştırdığı güçlü aile/güçlü kişi karşıtlığı bugüne kadar AK Parti’ye kaybettirmiştir. Devamı da kaybettirecektir. Yaptığım çalışmalarda AK Parti'nin “kendi aşiretinde ve toplumda saygı duyulan bir ‘Ertuşi Aşireti’ mensubuyla yada HDP'li seçmeni iknada başarılı olacak bir adayla Van Büyükşehir Belediyesinin kazanılma oranı oldukça yüksektir.” Ötesi çokta mümkün gözükmüyor. Sanal başarı hikayleriyle güçlendirilen adaylarla girilecek seçimde kayıp kaçınılmazdır. Gerçek dokunuşlarla gönülleri kazanma başarısı gösteren adaylarla girilecek seçimin kazanılma ihtimali yüksektir.
İkinci örneğimiz Gürpınar modelidir. Belediye Başkanı Hayrullah Tanış’ın her kesimle samimi diyaloğu; özellikle HDP’ye oy veren seçmen davranışını etkileyen samimi ilişkisi, Ak Partiye oy vermeyen seçmeni ikna kabiliyeti, seçmen davranışını yönlendirecek örneklerden bir diğeridir. 2019 yerel seçiminde HDP’nin Gürpınar adayının beğenilmemesi; Hayrullah Tanış’ın, Ak Partiden küstürülenler başta olmak üzere, HDP’li ve diğer seçmenleri ikna gücü ve samimi ilişkisi, seçim sonucunu belirleyen en önemli iki etkendir.Taniş'a seçimi kazandıran en önemli motivasyon, samimi dokunuş ve ikna gücüdür
SÖZÜN ÖZÜ, kentin sosyo/demografik yapısı/ sosyo/kültürel dokusunun da eklemleneceği çalışmalar sonucunun işaret ettiği adaylarla girilecek seçimde HDP ya da desteklediği Yeşil Sol’la yaklaşık oranlarda oy alınabilir. Ak Partinin bugüne kadar uyguladığı yöntemlerle aday belirlenirse; Ak Partinin, Van’da kazanacağı en fazla iki ya da üç küçük ilçe olur.
SONUÇ YERİNE: Yaklaşık üç yıldır alanda yaptığım çalışmada gözlemlediğim kadarıyla, Van’da aşiret olma özelliğini koruyan Ertuşiler’le, kendilerini topluluk olarak tanımlayan Küresünnilerin asabiyeleri diğer topluluklardan daha güçlüdür. Her partide yer alan Brukanların asabiyesi diğerlerine oranla oldukça düşüktür. Brukanlar arasında partilere en fazla oy kaybettiren ‘Kartal’ ailesidir. Brukanların önemli kısmı ‘Kartal’ ailesine öfkelidir. 2002’de hatırı sayılır kesimi Ak Parti’ye oy ve destek veren, Van’ın en kalabalık nüfusuna sahip ‘Ertuşileri’ Ak Partiden uzaklaştıran Hüseyin Çelik ve çokta kimsesi olmayan Ak Partili siyasilerdir.
Ak Parti il yönetimin şu anki örgütlenmesi, Van’ın sosyo/demografik yapısının çok az bir yüzdesini temsil eden kişilerden oluşmaktadır. Kentin kültürel dokusunda güçlü ve büyük aile birliğini sürdüren yapıları ötelemek/ötekileştirmek şahsi/bireysel kazanımlara odaklanan psikolojik pratiktir. Güçlü aile birliğini sürdürenlerin siyaset yapma hakkı, etrafında kimsesi olmayanlar kadar olmalıdır. Kimsesi az olanların, çok kimseli insanları ‘siyasetin grisi’ haline getirme çabası; Batılıların doğuya medeniyet getirme hastalığının bir diğer versiyonundur.
M.Salih Geçken. (2023) ’21 Yüzyılda Aşiret Siyaset İlişkisi Van Örneği (1946-2022)’. S. 244. Kırmızı ve Siyah Yayınevi.