Van'daki sulak alanlar için acil çağrı!

Van ÇEVDER ve bileşeni olduğu TÜRÇEP, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaparak kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.

Son yılların en büyük sorunu kuraklık büyük bir tehdit olmaya devam ediyor. Türkiye genelinde olduğu gibi Van da kuraklıktan nasibini alırken, özellikle son zamanlarda bunun etkileri derinden hissediliyor. Kuraklık etkisiyle ülkede birçok sulak alanda büyük tahribatlar oluşurken, Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü ve kentteki diğer sulak alanlar da bundan nasibini aldı. Van Gölü Havzası’ndaki birçok sulak alan kururken, bu alanlarda yaşanan biyolojik çeşitlilik kaybı ise artmaya devam ediyor. Van ÇEVDER ve bileşeni olduğu TÜRÇEP, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaparak kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.

VAN ÇEVDER VE TÜRÇEP’TEN SULAK ALANLAR İÇİN AÇIKLAMA

Van Çevre Derneği (Van ÇEVDER) ve Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP), 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü kapsamında yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, sulak alanların dünya ve Türkiye’de büyük bir tehdit altında olduğu vurgulanarak, Van Gölü Havzası'ndaki sulak alanların korunması için acil önlemler alınması gerektiği belirtildi. Sulak alanların ekosistemin devamlılığı açısından vazgeçilmez bir unsur olduğuna dikkat çekilen açıklamada, Van Gölü Havzası’nın korunması için ilgili kurumların ivedilikle harekete geçmesi gerektiğine dikkat çekildi.

2 ŞUBAT DÜNYA SULAK ALANLAR GÜNÜ OLARAK KUTLANIYOR

Açıklamada, günün dönemine vurgu yapılarak, “Bugün 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü. 1997 yılından bu yana tüm dünyada Sulak Alanların Korunması Sözleşmesinin imzaya açıldığı gün olan 2 Şubat tarihi, Dünya Sulak Alanlar Günü olarak kutlanıyor. Dünya Sulak Alanlar Günü’nün bu yılki teması, ‘Ortak Geleceğimiz için Sulak Alanları Korumak’ şeklinde belirlendi” açıklamasına yer verildi” denildi.

“SULAK ALANLAR YERYÜZÜNÜN EN DEĞERLİ VARLIKLARININ BAŞINDA GELİYOR”

Sulak alanların önemine dikkat çekilerek, “Sulak alanlar, yeryüzünün en değerli alanlarının başında geliyor. Sulaklar Alanlar, tropikal ormanlarla birlikte yeryüzünün en fazla biyolojik üretim yapan ekosistemleri ve çok zengin biyolojik çeşitliliğine sahip alanlardır. Bulundukları bölgede ekolojik dengenin sağlanmasında önemli rolleri var; su rejimini düzenliyor ve iklimi yumuşatıyorlar. Küresel düzeyde iklim değişikliğinin kontrolünde, ekosistemin düzenlenmesine önemli katkılar sağlıyorlar. Uzmanlar, sulak alanları iklim değişikliğine karşı doğanın mucizesi olarak tanımlıyor. Dünyadaki karbonun yüzde 40’ı sulak alanlar tarafından tutulmaktadır ve bu da 771 milyar tona denk gelmektedir” ifadeleri kullanıldı.

Van'daki sulak alanlar için acil çağrı!

“DÜNYADAKİ CANLILARIN YÜZDE 40’I SULAK ALANLARDA YAŞIYOR”

Açıklamada, dünyadaki canlı türlerinin yüzde 40’ının sulak alanlarda yaşadığına dikkat çekilerek, “Dünyadaki canlı türlerinin yaklaşık yüzde 40’ı sulak alanlarda yaşamaktadır. Sulak alanlar balıkçılık, hayvancılık, sazlık, turizm, reaktif kullanımlar gibi ekonomik faaliyetlerle bulundukları bölgenin ekonomisine önemli katkılarda bulunuyorlar. Yapılan araştırmalar, yediğimiz balıkların yüzde 60’ından fazlasının, yaşamlarının tamamını ya da belirli bir evresini sulak alanlarda geçirdiğini göstermiştir. Son yıllarda doğa turizmine artan ilgiyle birlikte sulak alanlara olan ilgi de artmıştır” denildi.

“SULAK ALANLAR DÜNYANIN EN ÇOK TEHDİT ALTINDAKİ EKOSİSTEMİDİR”

Sulak alanların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtilerek, “Sulak alanlar yeryüzünün en değerli ekosistemleri olmasına karşın dünyanın en çok tehdit altında olan ekosistemleridir. Ormanlardan en az üç kat daha hızla yok olmaktadırlar. 1700’lü yıllardan bu yana yeryüzündeki sulak alanların yüzde 80’i, son 50 yılda ise en az yüzde 35’i yok olmuştur. Ülkenin 1930’lu yıllarda sıtma hastalığını önleme amacıyla başlayan sulak alan kurutma çalışmaları; gelişen teknoloji ve hayatımıza güçlü iş makinalarının girmesiyle yeni tarım alanları elde etme amacına yönelmiş ve son 70 yılda ülkenin sulak alanlarının yüzde 60’ından fazlası yok olmuştur. Dünya ve Türkiye’de hal böyleyken, bulunduğumuz bölgede daha vahşi şekilde devam etmektedir. Ülkenin sulak alanlarının yaklaşık 1/5’i Van Gölü havzasında bulunmaktadır” denildi.

“VAN’DAKİ SULAK ALANLAR BÜYÜK BİR TEHDİT ALTINDA”

Van Gölü Havzası’ndaki sulak alanların korunması için acil tedbirler alınması gerektiğinin belirtildiği açıklamada, “Bu anlamda Van Gölü Havzası, ülkenin en önemli sulak alanlarının yer aldığı bir bölgedir. Ancak bölgedeki sulak alanlar, Kıyı Kanunu ve Çevre Kanununa aykırı uygulamalar nedeniyle meydana gelen habitat tahribi ve su kirliliği, dönemsel kuraklık ve küresel iklim değişikliğinin etkisiyle meydana gelen su çekilmesi, gölü besleyen akarsular üzerine yapılan HES’ler, yasa dışı uygulamalar. Nedeniyle tehdit altındadır. Bu tehditlerin önlenmesi ve Van Gölü havzasındaki sulak alanların sağlıklı bir şekilde gelecek kuşaklara aktarılması için ilgili kurum ve kuruluşlarca acil önlemlerin alınması bir gerekliliğin de ötesinde zorunluluktur” denildi.

VAN’DAKİ SULAK ALANLARI KORUMA ÖNERİLERİ

Van ÇEVDER ve TÜRÇEP, Van Gölü Havzası’ndaki sulak alanları korumak için yetkililere ivedilikle hayata geçirilmesi gereken önerileri sıraladı: “Van Gölü Havzasındaki 36 doğal sulak alandan 13’ü Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün Ulusal Sulak Alan Envanteri Yönetim Bilgi Sisteminde yer almaktır. Listede yer almayan diğer alanlar da ivedilikle Yönetim Bilgi Sistemine dahil edilmeli ve söz konusu alanlarda tescil ve değerlendirme çalışmaları bir an önce tamamlanmalıdır. Yine bu 36 sulak alandan 15’ine doğal sit statüsü verilmiştir. Bunların dışında herhangi bir koruma statüsü olmayan 21 sulak alan bulunmaktadır. Bunlardan özellikle su kuşları açısından yaşama ortamı olarak önemi çalışmalarla belirlenmiştir.”

Van'daki sulak alanlar için acil çağrı!

“İNCİ KEFALİNİN KORUNMASI İÇİN ÇAYLARIN DEBİLERİNİ DÜŞÜRECEK HİÇBİR FAALİYETE İZİN VERİLMEMELİ”

Edremit Sazlıkları, Gövelek Gölü, Yeşilsu Sazlıkları, Yaylıyaka Sazlıkları, Hasantimur Gölet’i, Alman Kampı Gölet’i, Çilli Gölü ve Tendürek Sazlıkları ivedilikle koruma altına alınmalıdır. Kuş varlığı yaşam ve üreme bakımından ülkemizin en önemli sulak alanları arasında yer alan Erçek Gölü ve Arin Gölü Ramsar Sözleşmesi listesine dahil ettirilmeli ve uygun koruma statüsü verilmelidir. Bu sulak alanlar özellikle Flamingolara ev sahipliği yapan, aynı zamanda nesli tükenme tehdidi altında olan Dikkuyruk ve Elmabaşların koruma altına alınması gerekmektedir. Yeryüzünde herhangi bir yerde bulunmayan, sadece Van Gölü’nde yaşayan İnci Kefali’nin varlığını sürdürmesi bakımından Bendimahi Çayı, Zilan Çayı, Deliçay, Karmiş Çayı ve Karasu çayı hayati öneme sahiptir. İnci kefalinin korunması için çayların debilerini düşürecek hiçbir faaliyete izin verilmemeli, çayların hepsine hassas ve kesin korunacak doğal sit alanı statüsü verilmelidir.”

“ÖZEL KORUMA ALANI OLARAK İLAN EDİLMELİDİR”

“Van Gölü’nde daha etkin bir korumayı sağlayabilmek için, Van Gölü’nün tamamının İnci Kefali’nin üreme alanlarını da içine alacak şekilde Özel Koruma Alanı olarak ilan edilmelidir. Hal böyleyken, Edremit ve Van sazlıkları büyük oranda yok edilmiş, akla ziyan uygulamalara maruz kalmıştır. Oysa Edremit sazlıkları ülkedeki kuş türlerinin önemli bir kısmına ev sahipliği yapan bir sazlıktır. Aynı şekilde Edremit ve Van sazlıkları, Van Balığının da yaşam alanı üreme alanları doğal iller biyolojik arıtma ve oksijen kaynağıdır.”

Van'daki sulak alanlar için acil çağrı!

WhatsApp İhbar Hattı
05076419903
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!

Bakmadan Geçme

Van Hakimiyet Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!