Van'daki Aile Hekimlerinden iş bırakma eylemi!
Van'da aile hekimleri ve aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanları, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin özlük haklarında kayıplara neden olduğu ve iş güvencesini ortadan kaldırdığı gerekçesiyle 2 gün süreyle iş bıraktı.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan AHEF Yönetim Kurulu temsilcisi aynı zamanda Van Aile Hekimleri Derneği İkinci Başkanı ve AHEF Hukuk Komisyonu Üyesi Dr. Zübeyde Doğruöz Kul, Türkiye’de aile hekimliğinin başladığı 2005 yılından bu yana aile sağlığı merkezleri binalarının fiziki olarak yetersiz olduğunu ifade ederek bununla birlikte çalışan personel sayısının yetersizliği dahil birçok sorunlarının süreç içerisinde giderilmediğini söyledi.
Aile hekimliği sisteminde günlük yüksek iş yükü nedeniyle aile hekimlerinin birçok kez poliklinikte hizmetlerini yalnız vermek zorunda kaldığının altını çizen Kul, “Aile sağlığı çalışanlarının aşılama, gebe-bebek izlem hizmetleri gibi bir çok hizmeti vatandaşımıza sunarken, aile hekimleri yoğun poliklinik talebini karşılamak için yalnız başına çalışmak zorunda kalmaktadır. Hasta mahremiyeti açısından polikliniklerde güvenlik kamerası bulundurulması yasaktır. Poliklinik ortamlarında hastalarla baş başa kalan aile hekimleri her an sağlıkta sözlü ve fiziksel şiddete uğrama yanında aile hekimini zan altında bırakabilecek suçlamalarla karşı karşıya kalabilmektedir. Birçok hekim gün içinde yaşadığı sözlü şiddeti poliklinik odası içerisinde yalnız olduğu için beyaz kod uygulamasına dahi yansıtamamaktadır. Son yıllarda artan suçlamalar karşısında kanunlar aile hekimlerini korumadığı gibi atılan suçlamalara karşı aile hekimlerinin kendilerini savunma için aile sağlığı merkezi şartları uygun ortam sağlamamaktadır” dedi.
Aile hekimleri olarak her gün ‘acaba sıra bende mi?’ demek istemediklerini dile getiren Dr. Kul, “Aile hekimliğinin bu yoğun iş yükü içerisinde tek aile sağlığı çalışanı yeterli olmadığı apaçık ortadadır. Aile hekimlerine ikinci sağlık çalışanı personel verilmesi gerekmektedir. Hekimlik mesleğinin olmazsa olmazı fizik muayenedir. Tek başına çalışma durumunda kalan hekimler yeterli fizik muayene yapamama ya da hastanın fizik muayeneyi reddi nedeniyle teşhiste yanılma ve malpraktise kadar gidebilecek sıkıntılara da zemin hazırlamaktadır. Her türlü sağlık raporlarını aile hekimliğinden verdiren idareler, genç yaşta sağlık raporu almaya gelen hastalarımıza muayene etmeden nasıl rapor düzenlememizi beklemektedir. Aile Sağlığı merkezleri için aile hekimlerine ödenen gider ödenekleri, rakamsal olarak bırakın ek personel çalıştırmayı, eldeki çalıştırılan enjeksiyon-pansuman ve temizlik personellerini dahi çalıştırmaya yetmemektedir. Aile hekimleri olarak aile hekimliğinin bu şartlarda sağlıklı sürdürülebilirliği kalmamıştır. Aile hekimliğini ülkemizde 16’ıncı yılına girmesine rağmen her geçen gün sorunlar dalga dalga büyüyerek sistemin tıkanma noktasına getirmiştir. AHEF olarak sıkıntılarımızı dile getirmek için 17-18 Şubat tarihinde iki gün, 14-15-16 Mart tarihlerinde üç gün aile sağlığı merkezlerini kapatıyoruz” ifadelerini kullandı.
Son yaşanılan olaylar neticesinde aile hekimliği birimlerine ikinci aile sağlığı çalışanı verilmesini, ya da aile hekimlerinin gider ödeneklerinin yüksek oranda arttırılarak hekimlerin yanlarında sağlık çalışanı çalıştırabilmesinin önünün açılmasını talep ettiklerini vurgulayan Kul, “Ülkemiz koruyucu hekimliğinin temeli olan aile hekimliğinden beklenen birçok koruyucu hizmet talepleri aile hekimi başına düşen yüksek nüfus ve bir aile sağlığı çalışanı ile sürdürülebilir değildir. Kronik hastalık takip hizmetleri, bebek izlem ve aşılaması, gebe izlem ve aşılaması, kadın izlem ve aşılaması, kanser taramaları ve birçok hizmet layıkıyla yapılabilmesi için aile hekimliği başına düşen ortalama nüfus 2 binlere düşürülmeli, her aile hekimliği birimine en az iki aile sağlığı çalışanı görevlendirilmelidir. Aile hekimliği birimleri mevcuda ek personeller ile çağdaş düzeye getirilmelidir” diye konuştu. vangüncelhaber