Abdulhelim Almalı'nın yolundan gitmek
Çok düşündüm çok muhasebe yaptım. Artık köşe yazılarımla aranızda olmaya karar verdim. Rabbim çıktığım bu yolda başımı öne eğdirmesin.
Şimdi okuyacağınız yazı benim için hem ilk olması sebebiyle hem de konusu bakımından oldukça önemlidir. İlk yazı olarak ne yazayım diye düşünürken, aklıma yazarlık konusunda idolüm olan, bu işi bana sevdiren ve yaşadığı süre içerisinde de çok şey öğrendiğim kamuoyunun da yakından tanıdığı birini ilk yazım olarak kaleme almak istedim. O isim rahmetli dayım gazeteci yazar Abdulhelim Almalı’dır.
Rahmetli Abdulhelim Almalı her zaman doğruları yazan birisi olmuştu. Sipariş usulü birilerinin hoşuna gitsin diye yazı yazmazdı. Rıza-i ilahi yolunda hizmetler gerçekleştirdi. Maalesef yakalandığı hastalık onu 05 Haziran 2016 günü aramızdan aldı.Tam iki yıl oldu. Hastalığının son üç ayında her ziyaretine gittiğimde, gücünün yettiği kadar sohbet ederdik. Hastalığı onu konuşamaz hale getirmişti. İnançlı birisi olması hasebiyle ölümün kendisi için geldiğini anlayıp, teslim olmuştu. Ancak o zamanlar benim dikkatimi çeken bir ayrıntı daha vardı.
Hasta yatağında ölümü beklerken bile bir şeyler yazmaya çalışması yaptığı işi ne kadar sevdiğini gösteriyordu. Sadece yazı yazmıyordu. Sivil Toplum Kuruluşlarında aktif rol alırdı. Zamanının her anını bir işe ayırır topluma faydalı olacak işlere imza atardı.
Bende bu yoğunluk içerisinde yazabilirmiyim diye düşünürken, yine idolüm olan duayen gazeteci yazar Abdulhelim Almalı’yı düşünerek onun gibi olmak istiyorsam bende yazarım diyerek kolları sıvadım. Rabbim bizlere de fırsat verdiği sürece ve elimden geldiği kadarıyla yazmaya çalışacağım.Takdiri ise siz değerli okurlarıma bırakıyorum.
Yazacağım yazılar belki birilerini üzecek, birilerini sevindirecek ama ben doğruları yazmaya çalışacağım.
Rahmetli Abdulhelim Almalı bazen öyle şeyler sorardı. Şaşırırdım! Bu konunun dayımla ne ilgisi var diye… Oysa memleketin sorunlarını kendisine dert edinmişti. Ümmetin derdini dert edinmişti. Müslüman kardeşleri için ölümü bile göze almıştı. O nedenle İsrail’in Gazze ablukasını kırmak için Mavi Marmara gemisi ile Gazze’ye gitmişti. Hatta İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu kolundan yaralanmıştı. İsraillilerin tedavisini bile reddetmişti.
Van’a geldiği zaman ziyaretine gittiğimde Gazze’de yaşadıklarını anlatırken Gazze’de ki kardeşleri için duygulanıyor, hatta gözlerinden yaş geliyordu. Son nefesine kadar da Gazzeliler için dilinden dua düşmedi. Bende rahmetli Abdulhelim Almalı gibi inşallah Gazze bir gün işgalden kurtulur duasını ediyorum. Abdulhelim Almalı’nın yazılacak daha çok hikayesi var. Zaman zaman yazılarımda kendisinden bahsedeceğim.
Bu yazımda hem sizlere bir selam verip hem de rahmetli Abdulhelim Almalı’yı yad etmek istedim. Onun hayatından yazdıklarımı ondan dinlediğim şekliyle sizlere aktarmaya çalıştım. Rabbim Abdulhelim Almalı’ya rahmet etsin. Sizlerde onun için rahmet okuyun, onun sevdiği şey duaydı.
Abdulhelim Almalı yazılarını bitirirken en sonunda “Nasihatlerin müsibetlerden evla olması dileğiyle “ duasını ederdi. Bende ilk yazımı ve bundan sonra yazacağım yazılarımı o şekilde bitirmek istiyorum. Sayın okurlarım bir daha ki yazıda buluşmak dileğiyle….
Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle…