14 Mayıs Türkiye'nin kaderini belirleyecek olan bir seçim olduğu herkesin malumu...
Partilerin adayları belli oldu. Şimdi ise tanıtım işleri başladı. Önümüzdeki hafta ise milletvekili adayları çalışmalarını başlatmış olacaklar.
Meramını anlatmak isteyenlerin başvurduğu bu yola, bu kez ben de başvuraym bakalım kim ne anlayacak.
"Zamanın birinde adamın birinin bir devesi varmış. Adam tüccarmış. Devesini gün gelir fazla yük yükler, gün gelir aç bırakırmış. Zaman zaman da istediğini yapmadığında döver ve sövermiş. Velhasıl kelam deveye pek de iyi davranmazmış.
Aradan yıllar geçmiş, tüccar da deve de ihtiyarlamış. Tüccar bir eşek edinmiş ve eşeğin ardına deveyi de bağlayarak ticaretini sürdürürmüş. Ancak eşeğin hızına yetişemeyen deve yolda sıkıntı çıkarmaya başlamış. Tüccar artık deveye ihtiyacının kalmadığını ve devenin de iş yapamaz hale geldiğini görünce, geçmişte deveye yaptıkları hatırına gelmiş ve vicdanını rahatsız etmeye başlamış. Deveyi serbest bırakmayı düşünmüş ve deve ile helalleşmeye karar vermiş.
Hikaye bu ya, deve içlendikten sonra dile gelmiş ve sahibine şu cümleleri sarf etmiş;
“Demek helallik istiyorsun. Hatırlar mısın efendim, daha genç bir deveyken benim sırtıma taşıyabileceğimin kaç katı yük yüklemiştin. Ben tökezledikçe de ha bire vurmuştun. Hadi bundan dolayı olan hakkımı helal edeyim.
Peki aç kaldığım günleri nasıl unutayım? Sen sıcacık yatağında karnın tok bir şekilde uyurken ben gece ayazında aç kaldığımı nasıl unutayım?”
Tüccar boynunu bükmüş ve sessizce dinlemeye devam etmiş.
“Hadi onu da helal edeyim efendim. Ama... bir konu var ki onun için olan hakkımı asla helal edemem efendim!”
Tüccar hayretle başını kaldırmış. Deve devam etmiş;
“Hani ben ihtiyarladım diye şu eşeği aldın ve benim önüme koyup beni de ona bağladın ya. İşte bu benim çok ağırıma gitmişti. Bundan doğan hakkımı mahşerde senden isteyeceğim efendim!”
Erdoğan'ın her daim yanındayız, ama bu son yapılan listeden dolayı davacıyız.
Nasihatlerin müsibetlerden evla olması dileğiyle...